GÖRÜLMEYE DEĞER HATAY’IM
GÖRÜLMEYE DEĞER HATAY’IM
Turist Rehberi İREM ÇAY CENGİZ
-GÖRÜLMEYE DEĞER HATAY’IM
Türkiye’nin her karış toprağı cennettir. Bu konuda hepimiz hem fikiriz. Ama şehirlerinden öylesi vardır ki anlata anlata bitilmez. Öyle bir şehir düşünün ki hem doğuda hem de güneyde iklimiyle tarımıyla plajıyla ünlü olmasının yanı sıra birde her din ve milletten insanı birleştirip kardeşçe yaşamayı öğreten bir şehir burası. Tabi ki de Avrupa da bir yerde değil burası Hatay.
Gastronominin başkenti künefenin ana vatanı. Tabi ki de bunlarla sınırlı değil. Geçmişten günümüze yaşama en elverişli nehir kenarına kurulmuş bu şehir Helenistik dönem ve öncesine kadar çeşitli toplulukların başkenti ve ticarette de İskenderiye şehirlerinden bir farkı yok. Mesela dünyanın ilk aydınlatılan şehri burada kurtuluş caddesi ve ilk Hristiyan ismi bu topraklarda verilmiş. Tersine akıp şehri ikiye bölen asinin ticarette ve tarımda önemli bir rolü olduğundan şehrin kalbini oluşturmakta. Tarihin bulunan en büyük mozaik eseri bu şehirdedir. Müzede bulunan onlarca mozaik eser de bu şehrin eski sakinlerinin sanata da ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi olup yerel halk ta dâhil binlerce turist çekmektedir.
Hatay; zengin kültürel mirası ile birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış barış, kardeşlik ve hoşgörü kentidir.
İnternet üzerinden aratıldığında ilk bu kelimeler ile bahsedilir doğu akdenizin incisinden öyle ki Ermenilerin Yahudilerin Hristiyanların ve Müslümanların içerisinde alevi Sünni olanları Türkler ve Kürtler kısacası her toplumluluktan insan sınıfsal ayrılığa uğramadan kardeşlik içeresinde bu şehirde yaşayıp bir birlerinin kültürlerini yaşatır ve saygı duyarlar.
Peki, bu şehri ziyaret etmek isterseniz neler yapabilirsiniz. Aslında bu şehrin her kısmını keşfetmek ve değim yerindeyse şehrin tadına varmak için minimum bir haftaya ihtiyacınız var.
Eğer deniz kum güneş tercih edenlerden iseniz Arsuz plajı tam size göre. Türkiye’nin birinci dünyanın ikinci en uzun plajının tamamı yürümek için biraz büyük olsa da araç ile Samandağ Arsuz yolunu tercih ettiğinizde bir yanınız sık ağaçlı dağ ormanı diğer yanınınız uçurumun ardında kalan muhteşem deniz manzarası ile panoramic olarak gezebilirsiniz. Ekim aylarında kara mağarada gemi turu ve dalış yapabilir sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz. Tabi Hatay’a gelip mükemmel tatlardan yararlanmadan olmaz Harbiye’de kebap, Affan’da haytalı, merkezde Antakya köftesi ve künefe ziyaretçilerimizin gözdesi konumunda. Musa ağacını ziyaret ederseniz orada ki yerel halktan katılı ekmek ve gözleme almadan geçmeyin derim. Oradan doğayla baş başa kalabileceğiniz Hıdır Bey güzergâhını takip ederek Samandağ titus tünellerini ziyarete giderseniz önce harika bir doğa yürüyüşü yapmış olacak sonrasında da titusun gizemli tarihine şahitlik edeceksiniz. Peki, hep bilinenin dışına çıkmak istermisiniz? Şimdi sizlere kısaca keşfedilse de herhangi bir restorasyon yapılmamış bir iki kıymetli yerden söz edeceğim Bakras kalesi ve Koz kalesi tamamen ücretsiz olarak gezebilir ve tarihi ilk çağlara dayanan Ammuri Kralı Dakianus’un sevdiği kadını uçurumdan düşerek kaybetmesi sonucu inşa ettirdiği bakras kalesini derin vadi manzarası ile keşfedebilir Altınözü Sarılar Mahallesinde, Ortodoks Hıristiyanlara ait halen ibadete açık olan 9. Yüzyıldan kalma Kaddis Marcircos Kilisesi (Aya Yorgi Kilisesi) ni de bölgeye uğramışken ziyaret edebilir ve bölgeye has ürünleri satın alabilirsiniz ayrıca bölgede mevcut olan YUNUSHAN, KAMBERLİ, AKAMBER köyleri arasında kalan gelinler dağı; Bu mevkide Peri Bacaları dikitleri, bu kayalıklarda çok sayıda ilk çağ, Selevkoslar ve Roma dönemlerine ait kaya mezarları, yerleşim yerleri, mağaralar ve yer altı su sarnıcı vardır.
Tokaçlı Köyünde 14. Yüzyıldan kalma ve halen ibadete açık olan Maria Ana Ortodoks Kilisesini ve Tokaçlı Köyünde Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen ve Meryem Ana’nın zuhur ettiği yer olarak inanılan ziyaret makamını da görebilirsiniz.
Altınözü Sarılar Mahallesinde ise erken Hıristiyanlık döneminden kalma, Ortodoks Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen ve ziyaret edilen Aziz Deyr Marcurcos türbesi vardır.
Taşı toprağı tüm ibadethaneleri kabul eden adeta ibadet turizmi yapılan bu şehir Hristiyanlarca hac Kabul edilen ve hatta yerel halk tarafından ikinci Kudüs olarak Kabul edilen bu şehrin güzellikleri anlata anlata bitirilemez. Bir sonraki yazımızda tüm detayları ile Antakya’nın ilçelerini lezzetlerini aktivitelerini yeniden inceleyen yazımızda görüşene dek hoşçakalın.
İREM ÇAY CENGİZ
TURİST REHBERi