Hatay'da İnanç Değerlerimizin neler olduğunu bilmek ister misin?

DİNİ MABETLERİ

• Habib-i Neccar Camii: Anadolu’nun ilk camisidir. İsmini M.S. 40’lı yıllarda yaşamış Hz. İsa’nın gönderdiği ( Yuhanna ve Pavlos) havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren kişiden almıştır. Kur’an-ı Kerim’de Yasin Suresinde övülen bir şehittir.
• Ulu Camii: Antakya’nın en eski camisi olan Ulu Camii bir memluk dönemi eseridir. Yapıldığı sırada bir külliyenin camii kısmı olarak inşa edilmiştir. Külliyenin diğer bölümlerini ise kütüphane, bedesten ve cindi hamamı oluşturur.
• Şeyh Ali Camii: Yavuz Sultan Selim döneminde padişahın isteği üzerine Şeyh Ali Mısır seferine yardım etmek için çağrılmıştır. Mısır savaşı zaferi sonunda elde edilen ganimetlerin bir kısmı Şeyh Ali efendiye verilip; bir hayır işi yapılması söylenince kendi adıyla anılan ve bu günlere kadar sapasağlam ulaşan bu camiyi inşa ettirir. 
• Sofular Camii, Nakip Camii, Meydan Camii, Kantara Camii, Servili Camii, Ağca Camii, Sarımıye Camii, Mahremiye Camii, Kiremitli Camii, Kürt Fakih Camii, Şirince Emirler Camii, İhsaniye Camii, Zülfikar Camii, Ahmediye Camii, Affan Ertuğrul Camii, Osmanlı Camii, Orhanlı Camii, Halilağa Camii, Şekercik Camii ve Şeyh Muhammed Camii diğer önemli camilerimizdendir.
• St. Pierre Kilisesi: Hristiyanların ilk mabetlerinden biri sayılan kilisedir. Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Petrus(Pierre) M.S. 29-40 yıllarında Antakya’ya gelerek bugün kilisenin bulunduğu mağarada, Hristiyanlara vaaz vermiş ve toplantılar yapmıştır. İlk toplantının yapıldığı bu mağarada kendilerine “Hristiyan” adını koymuşlardır.
• Antakya Protestan Kilisesi: Fransızlar döneminde elçilik ve Fransız bankası olarak kullanılmıştır. 2000 yılında Protestan kilisesi olarak tanınmıştır. Kilisenin ön cephesinin en üst noktasına bir haç yerleştirilmiş ve iç mekânda geç devre ait kilise eşyaları ile ikonlar bulunmaktadır.
• Antakya Ortodoks Kilisesi: yapımına 1860 yılında başlanmıştır. Kudüs’ten sonra en eski kilisedir ve Doğu Ortodoks Kiliselerinin mimari açıdan en güzel örneklerinden birisidir.
• Katolik Kilisesi: Katolikler 600 yıl aradan sonra tekrar Antakya’ya yerleştiklerinde, ilk gelenler buraya bir kilise ve Avrupalı çocuklar için bir okul açmışlardır. 1852 yılında ise dönemin padişahından izin alarak Katolik kilisesini kurmuşlardır. Bu kilise klasik bir Antakya mimarisi örneğidir.
• Meryem Ana Katolik Kilise ve Manastırı: 1920 yılında yaptırılan bu kilise 15 Ağustosta Meryem Ana’nın göğe yükselmesine adanmıştır. Kilise ’de 35 kişilik konaklama imkânı vardır. Ayrıca kilisede 2 büyük mutfak, büyük bir yemekhane, 2 büyük salon ile jeneratör, asansör ve kalorifer mevcuttur.
• St. Simon Manastırı: MS. 6. yy ’da yapılan bu manastır, St. Simon’un bir sütun üzerinde 40 yıl yaşadığı yer olarak bilinir. St. Simon öldükten sonra buraya onun adına bir manastır yapılmıştır ve bir melek tarafından manastırın planının çizildiğine inanılır.
• Barlaam Manastırı: Eski dönemlerde burada dorik bir tapınak bulunurdu. MS. 4. yy ’da St. Barlaam buraya gelerek Zeus heykelini yıkmış ve bir keşişler topluluğu kurmuştur. 6. yy başlarında buraya bir manastır kurulmuştur. Söylenceye göre Barlaam Manastırı civarında bir sürü bağ, bahçe, dut ağaçları bulunurdu ve dünyanın ilk şarapçılık ve ipekçilik monopolü burada kurulmuştur.
• Antakya Musevi Havrası: 1700 yıllarında yapıldığı bilinmektedir. Havrada bulunan mukaddes kitap Tevrat, İbranice ceylan derisi üzerine el yazısıyla yazılmış olup 500 yıllık tarihi vardır. Hemen karşısında Sarımiye cami ve arkasında da Katolik kilisesi bulunmaktadır. Cami, kilise, havra üçlemesinin bir arada bulunduğu Dünyadaki nadir yerlerden birisidir.
• Aziz Nikola Ortodoks kilisesi, Karasun Manuk Ermeni kilisesi, Süryani Katolik kilisesi ve Rum Katolik kilisesi diğer önemli mabetlerimizdendir.
• Hz. Hıdır(Hızır) Türbesi: Hz. Hıdır (As.) ile Hz. Musa’nın buluştuğu yer olarak bilinir. Hristiyan ve Müslümanlar tarafından kutsal yer olarak kabul edilir.  Her yıl 6 Mayıs’ta Hıdırellez(Hıdır-İlyas) Bayramı buluştukları gün olarak kutlanır.  
• Kızma-Dimyan(Kadmos-Daniel) Türbesi: Kadmos ve Dimyan adında iki kardeş tıp ilminin bütün inceliklerini annelerinden öğrenirler. Musa ve Amanos dağlarında bulunan zengin bitki örtüsünden dolayı buraya göç ederler ve burada bitkilerden tıbbi ilaçlar yapıp hiçbir karşılık almadan halka sağlık ve şifa dağıtırlar. Yıllarca köyde yaşadıktan sonra burada ölürler ve adlarına bir türbe yapılır. Arap Hristiyan, Arap alevi ve Sünni vatandaşlar tarafından kutsal bir mesire alanı olarak kullanılır. Barış, kardeşlik ve hoşgörü coğrafyasının simgelerinden biri olarak kabul edilir.
• Şeyh Muhammed El Tavil Türbesi: Rivayete göre Muhammed El Tavil Hz. Hızır’ın askerlerinden biridir. 2,5 mt. boyu ve iri yapısıyla her zaman düşmanların korkulu rüyası olmuştur. Savaş gelip çattığında askerleri geri püskürtmeyi başarmış, hatta başı gövdesinden ayrı olduğu halde 7 gün boyunca orayı savunmuştur. Cansız ve başsız bedeninin bulunduğu yere türbesi yaptırılmıştır. Aynı zamanda türbe içerisinde bulunan su kuyusunun canlılara hayat verdiğine inanıldığı için halk tarafından sık sık ziyaret edilmektedir.
• Şeyh Yusuf-el Hekim Türbesi:  Şeyh Yusuf Hekim, zamanının en derin ve bilgili hocalarından ders almış, bütün hayatını insanların iyiliğine ve refahına harcamıştır. Birçok ünlü hekim yetiştirmiştir. Bunlardan en önemlisi Davudi Antaki’nin eserleri halen Mısır’ın üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır. Bugün de birçok insan tarafından şifa bulunan yer olarak ziyaret edilmektedir.
• Beyazıt-i Bestami türbesi, Şeyh Ahmet Kuseyri türbesi, Şeyh Hasan türbesi, Şeyh Muhammed Delati türbesi ve Muhammed Elkadim türbesi başlıca ziyaret edilmesi gereken diğer yerlerdendir.